Robot Madenciliği

Ölmeden çalışmak...

Can güvenliği içinde çalışmak...

İstedikleri sadece bu ikisi... 

“Çizmelerimi çıkarayım mı, sedye kirlenmesin?” sözü, tıpkı 17 Ağustos 1999 depreminin
“Sesimi duyan var mı?” seslenişi gibi zihinlere dillere peleng oldu.
Soma’da ambulansa bindiriliyordu o sıra... 

TBMM, ilgili madenin güvenliğinin araştırılması teklifini Soma faciasından
sadece 20 gün önce reddetmişti. 

 “Oğlum yüzme bilmezdi, ne yaptı suyun altında? sorusu hala kulaklarımızda...
Karaman’da madende boğulan işçinin, annesinin feryadıydı. 

ILO, sendika ve meslek kuruluşlarının verileri 2002-2015 yılları arasında madenlerde yaşanan
iş kazalarının sayısını 2264 olduğunu açıkladı. 

Diğer yandan Almanya, ülkesindeki son taşkömürü madenini 21 Aralık’ta kapatıyor. 

Prosper Haniel’i, Almanya’nın son taşkömürü madeni olarak yazacak tarih... 

4 Aralık Dünya Madenciler Günü’nde paylaşılan görselleri görünce sormadan geçemiyor insan,
dünyada esen endüstri 4.0 fırtınası neden Türk madencilik sektöründe rağbet görmez? 

Robot madenciliği çok yeni bir kullanım da değil... Dünyada epey rağbet görüyor. 

Üstelik Türkiye’de 2008 yılında robot madenciliği alanında dünyada model olacak prototipler geliştirilmiş. Onlarca ülkede patenti alınarak başta Çin olmak üzere birçok ülkeye
ihraç edilmiş. 

Ancak robot teknolojisi Türkiye'deki maden işletmecilerinin ilgisini çekmeyi bir türlü başaramıyor. 

2013’te Türkiye'nin ilk maden arama kurtarma robotu da geliştiriliyor.
Ama robotları Zonguldak'taki devlete ait madenlerin dışında satın alan olmuyor. 

Satın almak da tek başına yeterli değil, bu teknolojiyi kullanmasını bilen,
bu eğitimi almış insan kaynağı olmalı..

Hatta bu teknolojiyi yazabilen personel istihdamı...

Çünkü verileri toplamaktan ziyade verileri doğru okumak yani
veriyi doğru analiz edebilmekte iş artık... 

Madenlerde insan faktörünün olumsuzlukları ile ilgili birçok örnek de verilebilir.
Dolayısı ile yapay zeka sistemlerinin madenlerde kullanımının yaygınlaşması önemli... 

Sonuçta yapay zeka yöntemlerinin bir kolu olan robotik sistemlerin kullanımı,
uzun dönemde yüksek verimlilik, düşük işletme maliyeti, yüksek iş güvenliği sağlıyor. 

Genetik yazılım ve dijital yazılım birlikte yükselerek yol aldıkça gelişecek, tek başına değil... 

Hele de dünya neredeyse yapay zekâ eksenine oturmuşken, ülkemizde bu kadar yüksek oranda
insan kaybının yaşandığı madencilik sektöründe faaliyet gösteren işletmelerin,
firmaların teknolojiden uzak durması, robot madenciliğe rağbet etmemesi,
teknolojiyi karşıdan seyretmesi mümkün mü?                       

Elbette yeni teknoloji beraberinde yüksek yatırım maliyetini de getiriyor. 

Ancak hiçbir yatırım maliyeti, insan kaynağından daha değerli değil... 

Yeter ki “Çizmelerimi çıkarayım mı, sedye kirlenmesin?” diyen ve
canından olan maden işçilerimiz olmasın artık...

 

Aylin ONART
5 Aralık 2018

 

 

 

^ Sayfa Başına Dön